PSYCHO PASS (MAKISHIMA SHOUGO)
“Adalet
tartışılacak bir konudur, güç ise kolayca fark edilir ve tartışılmaz. Bu yüzden,
gücü adalete veremeyiz.”
Herkese Merhaba,
Uzun zamandır yazı yayımlamadıktan sonra
bomba gibi bir karakter ile dönüş yapmamın gerektiğini ve böylesinin çok daha
keyifli olacağını düşündüm. Bugün, felsefi, eğlenceli ve bunların yanında kötü
olarak lanse edilen karakter, Makishima Shougo’yu anlamaya ve analiz etmeye
çalışacağız. Psycho-Pass, polisiye ve dedektiflik unsurlarını barındıran,
bunlara ek olarak oldukça sürükleyici, heyecanın duraksamadığı ve insanı soluk
soluğa izleten keyifli bir seridir. Makishima ise bu harikulade serinin tam da
kendisine yakışan kötüsü, bizim sevgili polislerimize ecel terleri döktüren
karizma bir düşmandır.
Makishima’nın, öyle basitçe
anlatabileceğimiz veya anlayabileceğimiz bir karakter olmadığını düşünüyorum.
Oldukça derinliğe sahip olan ve bunu yer aldığı her sahnede gösteren
karakterimiz, birçok defa bizi derin düşüncelere daldırmakta ve adeta o
girdabın içinde kaybolmamıza sebep olmaktadır. Yazımın hemen başında yer alan
sözlerin sahibi olan Makishima Shougo, adalet, güç ve insan temellerine dayanan
düşünce yapısına sahiptir. Sahip olduğu
derin bilgisi ile sürekli olarak bu 3 konu üzerine araştırma yapmamızı,
geçmişten bugüne gelen durumları, büyük düşünürleri idrak edebilmemizi ve bu
sayede ortak paydada buluşmamızı ister gibi bir hali olduğunu düşünmekteyim. Öyle
ki 2110 yıllarında geçmekte olan seride bile gerçek kitapları elektronik
kitaplara tercih eden, Marcel Proust, Descartes, Philip K. Dick hayranı olup bu
insanlardan alıntılar yapan, A La Recherche Du Temps Perdu kitabı ile çok kez
karşımıza çıkan derin ve temelleri sağlam atılmış bir karakterdir. Böyle
düşünür ve felsefe takıntısı olan karakterimiz apatik (ifadesiz yüz olarak
tanımlayabiliriz) bir yapıya sahip olduğu içinde çoğu zaman jest ve
mimiklerinde bizi ters köşe yaptırabilmektedir. Şahsen söyledikleri ve yüz
ifadeleri ile çoğu kez bağlantı kurmakta zorlanmışımdır. Bu tarz kişisel
özelliklerinin yanı sıra Madeleine Kurabiyesini bayağı bir seven karakterimiz,
karşımıza çay içip kurabiye yerken de çıkmaktadır. Bu zamanlarda normal insan
zevklerine de duyarlığı olduğunu görebiliyoruz. Animelerde bu tarz
karakterlerin; normal şekilde, normal insanlar çay kurabiye yaptığını pek
göremeyiz açıkçası. Ya değişik lezzetlere ilgi duyarlar ya da 10 kişilik yemek
masasında yemek yedikleri zaman görürüz. Bahsettiğim bir diğer husus ise
animenin zaman çizelgesi olmuştu. Burada aklıma şu soru geldi; mevcut düzene
karşı olan anarşist karakterimiz Makishima Shogu acaba yanlış zaman diliminde
mi Dünya’ya gelmişti? Belki içinde bulunduğu zamana adapte olamadı belki de
bulunduğu zamandaki insanların düşünme yetilerini kullanmamalarına, kendilerini
teknolojiye bırakmalarına karşın bir ses olmak istemişti bilemiyorum. Belki çok
daha başka sebepler vardı mevcut durumda algılayamadığımız.
Karakterimizden yeterince bahsetmiş
olduğumu düşünerek daha önce yapmış olduğum ufak bir araştırmadan bahsetmek ve
bu durum üzerine biraz tartışmak istiyorum. Okuduğum bazı haberler ve
forumlarda gerek yapılan anketlerde gerek ise benim kendi gözlemlerimde; DC çizgi
roman evreninden Joker’e, Marvel evreninden Magneto ve son filmler ile beraber
Thanos’a, Death Note mangasından Kira’ya, Naruto’da yer alan Pain’e ve bugünkü
yazımıza konu olan Psycho-Pass animesinden Makishima’ya, (bu örnekleri birçok
karakter ile artırabiliriz) insanlar tarafından sempati duyulduğunu rahat bir
şekilde anlayabiliyoruz. (Belirtmek isterim ki bu karakterlerin hepsini ben de
gerçekten severim.) Sizce “Kötü” diye adlandırılan veya bizzat bizim
adlandırdığımız bu kurgusal karakterlere, neden bu kadar büyük sempatiler
duyuyor ve hatta çoğu konuda onların düşüncelerine katılıyoruz? Gerçek hayatta
iyi insanlar olmak ve iyi insanlarla tanışmak, sohbet etmek ve arkadaş olmak
istemez miyiz? Acaba sanal dünyada geçen ve aslında içimizde yer alan
bastırılmış duyguları rahatça yapabildikleri için mi hak veriyor ve kendimize
yakın hissediyoruz bu karakterleri yoksa çok daha fazlası mı?
“Kitaplar,
sadece kelimeleri okuduğunuz bir şey değildir. Onlar ayrıca duyularınızı ayarlamak
için araçtır.” Makishima Shougo

Yorumlar
Yorum Gönder